Sakarya Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Mezunu Oluyorum

Nisan 12, 2017 0 yorum 6856 okunma

Ne mezunu, hani mezun? Daha okul bitmedi ki. Bitti sayılır ne kaldı şunun şurasında. Stajdayım zaten okuldan  da iyice koptuk sayılır. Reyiz demişti: “Ne ara mezun olduğunuzu anlamayacaksınız, bu okulun kapısında girmenizle çıkmanız bir olacak!” diye. Öyle de oldu. Arkadaşlar bu yazının amacı  yeni gelecek arkadaşlara bir mezun adayı tarafından deneyimlerin, tavsiyelerin ve fikirlerin aktarılmasıdır. Benim burada yazdıklarım bana hiçbir şekilde bölümden vs. bir yerden yol su elektrik olarak dönmeyecektir. O yüzden hiçbir kaygıyla yazılmamıştır gönlünüzü ferah tutun. Ayriyeten bir öğrencimiz blogunda bizden bahsetmiş diye hiçbir hocanın fikri değişmeyecektir ki hakkımda bu zamana kadar olumlu ya da olumsuz fikirler oluşmuştur sizin de tahmin edeceğiniz üzere. Keza mezun olma konusunda endişeli olsam böyle bir yazıyı kaleme almazdım. Tüm bunları dikkate alarak okumanızı rica edeceğim.

Sakarya Üniversitesi’nden bahsedelim. Saü diyeceğim kısaltma olarak. Neden tercih ettim derseniz tamamen bölüm odaklı oldu. Kendi memleketinde üniversite mi okunur ya? Okunuyor. Bir güzel de okunuyor. Çoğu öğrencinin ailesinden evden kaçıp uzaklaşmak için başka bir şehirde üniversite okuduğunu siz de en az benim kadar iyi biliyorsunuz. Ben liseyi devlet yurtlarında geçirdiğimden evden daha tatlı bir yer yoktu tabi haliyle. Her neyse. Ben mezun olduğum sene YBS bölümü belli başlı üniversitelerde vardı. Boğaziçi’ni tutturamayınca haliyle geriye sınırlı sayıda devlet üniversitesi kaldı. Akademik kadro, üniversite imkânları falan derken geriye tek bir üniversite kaldı. Şansa bakın ki Saü de tam benim liseden mezun olduğum yıl lisans programını açtı. Tek tercih atacaktım ama kendimi garantiye alıp yedek de yazdım. Sonra Allah nasip etti kazandık.

Arkadaşlar, üniversite için yapacağınız tercihler hayatınızda vermeniz gereken en büyük kararlardan birisi. Geleceğinizi şekillendirmeniz söz konusu. Benim fikirlerimi ne kadar ciddiye alırsınız bilmiyorum ama tercihinizi kimsenin etkisinde kalmadan oturun kendiniz yapın, kendiniz değerlendirin. Keza gelecek için elinizde iki seçenek var. Başkalarının sizin için seçtiği hayatı mı yaşayacaksınız ya da kendi istediğiniz hayatı yaşayıp, hayallerinizin peşinde koşacaksınız. ? Seçim sizin. Velev ki pişman oldunuz. En azından kendi kararınızdan dolayı pişmanlık yaşarsınız. Sizin için başkasının aldığı karardan dolayı değil. Ama tüm bunlardan önce ne olmak, ne yapmak istediğinize karar verin. İnternet gibi efsane bir kaynak var. Üşenmeyin araştırın. Elbette sizin olmak istediğiniz, çocukluktan bu yana hayalini kurduğunuz bir iş, bir yaşam vardır. Hayal ettiğiniz işleri yapan insanlar var. İletişim hiç günümüzdeki kadar kolay olmadı. O insanlara ulaşmanız hiç de zor değil. Gidin o insanlardan fikir alın akıl değil.  İş imkânı var diye ilginiz alakanız olmayan bölümler okuduğunuzda ne size ne vatana bir faydası olmayacak. Lanet ederek derse girip çıktıktan sonra, her gün lanet ederek işinize gittikten sonra yaşadığınız hayatın bir manası yok. Ki Türkiye’nin ne kadar istenmeyen hayatlar ülkesi olduğu gözler önünde. Siz bari vakit daha erken iken istediğiniz hayatı yaşamak için gereken adımı atın.

Saü. Hey gidi Saü. Mezun olmadan özlemeye başladığım okul. Anadolu’nun yükselen yıldızı. İnsan okulu bitirdiğine pişman oluyor. Bitirmeyin. 😀 Ben mi bu kadar benimsedim bilmiyorum ama bir kere bile keşke demedim içimden. Ya belki de bölüm ve hocaları kaynaklı. Belki de fakülte etkisi. Nereden kaynaklı kestirmiyorum ama diğer insanlar ne der onların da fikrini almak lazım.

Yönetim bilişim sistemleri. Vay canına Ne ola ki? Şöyle; Yönetim bilişim sistemleri insanı, teknolojiyi, bilgiyi ve tüm bu sistemleri bir araya getiren disiplinler arası bir alan. 4 senede ben mi ne öğrendim. Bilişim sistemlerinin; altyapılarını, mimarilerini, çalışma mantıklarını, yönetimin; temellerini, ilkelerini, işletme biliminin temellerini ve daha fazlasını. Hatta daha fazlasını. Daha da fazlasını öğrenmek size bağlı.

Peki, Sakarya Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri nasıl? İyi. Oldukça iyi. Bölümün iyi olması yeterli değil. Sizin daha iyi olmanız lazım. Almak istediğiniz eğitimin yarısı okul yarısı sizsiniz. Eğitilmek isterseniz eğitilirsiniz. Okulda öğrenilenlerle kalmak gibi bir durum asla söz konusu değil. Üstüne kat be kat koymalısınız ki fark yaratabilesiniz.

Biraz derslerden bahsedelim. Güncel Sakarya Ybs Ders Programına buradan ulaşabilirsiniz. Derslerin üstüne tıkladığınızda ders içeriğiyle ilgili ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz. Peki, bölüm zor mu? Çok zor değil çok kolay da değil. Dersten derse zorluk değişir ki size denk gelecek hocaya göre de değişecektir. Arkadaşlar dersleri programda gördünüz incelediniz. Bilgisayara, teknolojiye, yazılıma, işletme bilimine, yönetime ilgili ve yatkın olmanız gerekiyor. Bu alanlarda çok iyi olmayabilirsiniz ama geliştirmek sizin elinizde. Bu bölümü tercih etmek istiyor ve bu bir alanda gelecek düşünüyorsanız sürekli kendinizi geliştirmeniz, bol bol okuyup araştırmanız gerekecek. Derslerde, ödevlerde vs internet en büyük dostunuz olacak. İnternetsiz kalan bir ybscinin hayat damarlarından birisi kopmuş demektir. İnternet demişken konuyu İngilizceye getirelim. Arkadaşlar İngilizce farz. Bölüm için demiyorum. Hayat için. Bölümde size inanılmaz faydası dokunacaktır. İngilizce sıfır ise hazırlık okumanızda büyük fayda var.. Hazırlık zorunlu olmadığı için kalma gibi bir durum söz konusu değil fakat siz 1 yılınızı ayırıp okumaya karar verdiyseniz hakkını verin tüm senenizi buna ayırın. Daha sonra kursa giderim şöyle yaparım falan demeyin bir an önce aradan çıkartın. İlerde isteseniz de zamanınız olmayabilir. Peki, bölümde dersler bana göre nasıldı? Arkadaşlar ben çok sıkı ders çalışan bir öğrenci değildim. Aktif olarak bisiklet kullanan ve faaliyetlerle arası iyi olan bir öğrenci olduğumdan anca vize, final zamanı ders çalışıyordum. Ancak pas geçmediğim nokta vardı o ki dersleri takip etmek. Bir aksilik çıkmadığı sürece bütün derslere gittim hatta hocaların gelmediği derslere bile. Derse gidip de başka şeylerle de uğraşmadım. Önemli bir gerçek var ki Sakarya Üniversitesi’nde yıl içi gerçekten önemli. Yıl içinde voleyi vurup finalde topu 90’a takmanız lazım ki güzel bir harf notuyla o dersi geçin. Söylemeden geçmeyelim arkadaşlar bol bol ödev ve sunum yapacaksınız. Ödevler de okkalı ödevler olacak. Bazen epey birikebiliyor. Ama hakkını vererek yaptığınız takdirde hepsi size yarar sağlayacak ödevler sizi temin ederim. İlerde lazım olur diye sakladığım ödevlerim de var yani. Sevgili arkadaşlar, farklı alanlarda birçok ders var ki her derse yatkın olacaksınız diye de bir şey yok birinden AA alırsınız birinden DC. Dersi bir şekilde geçersiniz. Fakat aldığınız harf notu o dersi çok iyi öğrendiğiniz manasına gelmez. CC ile geçtiğiniz ders çok verimli geçmiştir, AA’yı salla pati almışsınızdır. Aslında önemli olan sizin o dersten ne kaptığınız. Ben CC ile geçtim ama iyi öğrendim diyebiliyorsanız iş orada bitmiştir. Ayrıntılı bilgi isteyen özelden gelsin 😉

Hocalarımıza gelelim. Şimdi yukarda Allah var. On numara beş yıldız hocalarla ders işledim, eğitim gördüm; arada istisnalar olmuştur orası ayrı. Açın bölümün ve fakültenin akademik kadrosunu inceleyin. Ne kadar değerli ve kaliteli akademisyenlere sahip olduğunu siz kendiniz göreceksiniz. Art niyetli bir tane dahi hocaya rastlamadım. Şimdi objektif olur isek her hocayı kendi klasmanında değerlendirmek lazım. Kimi bildiğini çok iyi aktarır sizin derste ağzınızı açık bırakır, ufkunuzu açar, kimisi kendini ifade etmekte zorlanır, dersinde uykunuz gelir ilgiyi derse toplayamaz. Her insan bir değil ki her hoca bir olacak diye de bir kaide yok. Arkadaşlar profesör de olsa doçent de olsa araştırma görevlisi bile olsa hocalar da insan. Görevi derse girip size ders anlatmak not vermek olan makineler değiller. Bu sebeple hocalarınızla olan ilişkileriniz çok önemli. Sakarya Ybs ve İşletme Fakültesi için konuşuyorum. Saygınızı her şeyden önde tutun. Kimseyi sevmek zorunda değilsiniz fakat sonuna kadar saygı duymak zorundasınız. Hocaların tavrı ne olursa olsun siz saygı çerçevesinde cevap verin. Boyun eğin demiyorum fakat saygınızı asla yitirmeyin. Sizden yaş, mevki ve makam olarak farklı bir yerde olduğu için değil sadece insan olduğu için bile saygı duymanız gerekli. Biz hocalara bu çerçevede yaklaştık ki onlar da bize saygılarını sevgilerini eksik etmediler. Bizi sadece öğrenci olarak değil yeri geldi kardeş, yeri geldi arkadaş olarak gördüler. Beraber takıldık, sinemaya gittik, yemekler yedik, eğlendik çok güzel vakitler geçirdik. Evet, tüm bunları hocalarımızla yaptık. Derste hoca, dışarda arkadaşımızdı. Ama kimsecikler bunu suistimal etmedi. Bir an için bile olsa saygımızı yetirmedik. Onlara ne zaman bir istekle gitsek eli boş dönmedik, kendi elinden gelmese bile yönlendirdiler. Yol gösterdiler. Önder oldular. Çok şey borçluyuz hepsine. En azından ben kendi adıma borçluyum. İnanın siz ders geçme, not vs. değil de bir şeyler öğrenme derdinde olduğunuz zaman her şey çok daha farklı olacaktır. Tekrar söylüyorum bu yazdıklarım benim hayatımda bir şey değiştirmez ama umarım sizin hayatınızı farklı yerlere götürür. Farklı söylemleri olan arkadaşlarım da vardır fakat dürüst olsunlar. Benden ve arkadaşlarımdan ne farkları vardı? Ya da bizim onlardan.

Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Aklıma yeni şeyler geldikçe günceller miyim orası belli olmaz. Asıl meseleye gelelim; bölümü ve Sakarya’yı tavsiye eder miyim? Elbette ederim. Bir daha olsa bir daha okusam. Ki şu aralar yüksek lisans hayalleriyle yaşıyorum. Umarım o da nasip olur. Hakkınızda hayırlısı olsun arkadaşlar. Sorusu olan, bilgi almak isteyen arkadaşlar ulaşabilirler. 🙂